17 Nisan 2013 Çarşamba

Türkiye'de Tarımı Etkileyen Faktörler

İklim, Yerşekilleri, Toprak Bakımı, Sulama, Tohum Islahı, Gübreleme, Makineleşme, İlaçlama, Pazarlama, Tarımı Destekleyen Kuruluşlar...

İklim:Tarımsal üretim büyük ölçüde yağışlara bağlıdır. Türkiye’de yağışın yıl içindeki dağılışı düzensizdir.Karadeniz ikliminin görüldüğü yerler hariç bütün bölgelerimizde yazlar kurak geçer. Kışların ılık geçtiği kıyı kesimlerinde don olayları çok enderdir. Sıcaklığın çok düşük değerlere indiği iç ve doğu bölgelerde don olayları uzun sürer. Buna bağlı olarak tarımsal ürün çeşitliliği ve tarım yapabilme süresi kıyıdan iç kesimlere, batıdan doğuya doğru azalır. Kışların ılıman geçtiği bölgelerde sebze,meyve ve sanayi ürünleri üretimi yaygınken, iç bölgelerde soğuk iklim şartlarına dayanıklı tahıl,üzüm,elma vb. ürünlerin üretimi yaygındır.

Yer Şekilleri:Türkiye’nin ortalama yüksekliğinin fazla olması, ekonomik faaliyetleri genellikle olumsuz etkilenmiştir. Yükselti tarımsal faaliyetlerin sınırlanıp, hayvancılık faaliyetlerinin ön plana çıkmasına yol açmıştır. Dağlık ve engebeli arazi yapısı tarım topraklarının dağınık ve küçük olmasına yol açmıştır. Bu durum makine kullanımı da zorlaştırmıştır.

Toprak Bakımı:Tarım topraklarında devamlı üretim yapılabilmesi, toprağın mineralce zengin olmasına bağlıdır. Sürekli olarak üzerinde tarım faaliyeti yapılan toprağın, çeşitli şekillerde bakımının yapılması gereklidir. Toprak analizi ile topraktaki mineral maddeler belirlenir. Böylece toprağın hangi tür bitkilere elverişli, hangi tür gübreye ihtiyacı olduğu saptanarak daha bilinçli tarım yapılır.
Taşlı topraklarda taşların ayıklanması,drenajı iyi olmaya topraklarda suyun,tuzlu topraklarda tuzun topraktan uzaklaştırılması ve toprağın havalandırılması toprak bakımı ile ilgili faaliyetlerdir.

Sulama:Türkiye’de tarımsal verimi etkileyen en önemli faktör sulamadır. Ülkemizin büyük bir bölümü kurak ve yarı kurak iklimin etkisindedir. Çoğu yerde tarımsal faaliyetin yoğunlaştığı yaz döneminde, kuraklık hüküm sürmektedir. Bu da tarımdaki su ihtiyacını artırmaktadır. Ayrıca, yağışların düzensiz düşmesi, özellikle tahıl tarımının yaygın olduğu sahalarda, nadas uygulaması yapılmakta ve her yıl üretimde dalgalanmalara neden olmaktadır.Nadas sulama imkanının olmadığı sahalarda toprağın 1 yıl boyunca su tutması için boş bırakılmasıdır.Nadas verim düşüklüğüne neden olan olaylardan biridir.

Türkiye’de sulama yaygınlaştırılırsa;
Kuru tarım (nadas) metodu uygulaması sona erer.
Bir yılda, birden fazla ürün alınan sahalar genişler.
Tarım iklime bağımlılıktan kurtulur ve bilhassa tahılların üretiminde yıllara göre dalgalanmalar azalır.
Üretimde süreklilik sağlanır.
Ürün artışı sağlanır.
Tahıl tarımı yerine, sebze ve meyve tarımı ile endüstri bitkileri ekimi yaygınlaşır.
Çiftçilerin tarım ürünlerindeki verimi ve geliri artar. Buna bağlı olarak, göç olayında azalma görülür.
Tarımın milli gelir içindeki ve ihracatındaki payı artar.

Gübreleme:Sulamadan sonra, verimi artıran en önemli faktör gübrelemedir. Toprağın devamlı kullanılması minerallerin azalmasına neden olmakta ve verimi azaltmaktadır. Gübreleme ile mineral takviyesi yapılarak toprağın verimi artırılmaya çalışılır. Gübre, doğal ve hayvansal gübre olarak ikiye ayrılır.Hayvansal gübreler Doğu Anadolu bölgesinde yakacak olarak kullanılmaktadır.
Kimyasal gübreler pahalı oldukları için devlet sübvansiyon uygulayarak çiftçiye destek olmaktadır.

Tohum Islahı: Tarım ürünlerinden yüksek verim elde edilmesi, sulama ve gübrelemenin yanında kaliteli tohumun kullanılmasıyla da yakından ilişkilidir.Tohum ıslahı, melezleştirme ve iyi tohumların seçilmesi şeklinde yapılır.Tohum Islahı İstasyonları,devlet Tarım İşletmeleri ve Ziraat Fakülteleri tohum ıslahı ile uğraşan kuruluşlardır.

Zirai Mücadele: Hastalık ve haşerelerin üretimde zaman zaman % 20 - 30 civarında verim düşüklüğüne neden olduğu görülmüştür. Türkiye’de zirai mücadele ile tarlalardaki yabancı otların gelişmesi önlenmekte ve haşerelerin çoğalmasına imkân verilmemektedir. Böylece verim düşüklüğünün önüne geçilmektedir.Ancak ilaçlamanın bilinçli şekilde yapılması gerekir.

Makineleşme: Toprakların kısa sürede ve zamanında sürülmesi, hasadın zamanında yapılabilmesi günümüzde makineleşme ile mümkündür.


Ülkemizde makineleşme ile birlikte;
Çayır ve mera alanları sürülerek tarım alanları genişlemiş,
Tarım ürünlerinin üretim miktarında ve veriminde artışlar olmuş,
Tarım da insan ve hayvan gücüne duyulan ihtiyaç azalmış ve ortaya çıkan işsizlik köyden kente göçe neden olmuştur.

Türkiye’de bazı alanlarda makineli tarıma tam geçilememiştir. Bu durumun sebepleri şunlardır:
Makine kullanımına elverişli olmayan engebeli arazilerin varlığı (Doğu Karadeniz kıyı şeridi gibi)
Makine fiyatlarının çiftçinin alım gücünün üstünde olması
Bazı bölgelerde işgücünün daha ucuz olması
Makine kullanımının ekonomik olmayacağı küçük işletmelerin bulunması

Çiftçinin Eğitimi: Günümüzde tarım, modern aletler, kaliteli tohum ve hassas ilaçlar kullanımıyla yapılmaktadır. Bütün bunlar çiftçinin eğitimini gerektirmektedir. Ülkemiz genelinde çiftçilerin eğitim düzeyi düşüktür.

Pazarlama: Ürünlerin üretimi kadar, ürünlerin iyi fiyatlardan satılması da önemlidir.Pazarlama amacıyla çeşitli ürünler için kooperatifler kurulmuştur.Devlat bazı ürünlerde çiftçiyi korumak için destekleme alımları yapmaktadır.

Tarımı Destekleyen Kuruluşlar: Tarım ürünlerinin toplanması, pazarlanması ve işlenmesi yönüyle çiftçilerin desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye’de tarıma destek sağlayan çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır.Tarım Bakanlığı,Ziraat Bankası,tarım Kredi ve Satış Koperatifleri,Türkiye Zirai Donatım Kurumu,Devlet Üretme Çiftlikleri,Çaykur,Tekel, Toprak Mahsulleri Ofisi,Tariş,Çukobirlik, Antbirlik,Fiskobirlik,Tar ım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri tarımı destekleyen ve tarımla ilgilenen kuruluşlardır.

Tarımın Türkiye Ekonomisindeki Yeri
1. Nüfusun büyük bir bölümü tarımsal faaliyetlerle geçimini sağlar. Ulusal gelirin ¼ ini tarım sektörü karşılar. İhracatımızda önemli bir paya sahiptir.
2. Türkiye’deki endüstri tesislerinin büyük bölümü tarımsal maddeleri hammadde olarak kullanır. Sanayinin gelişmesinde büyük önem taşır.
3. İhracatımızda fındık, turunçgiller, tahıllar, meyve ve sebzeler, pamuk, tütün, yağ bitkileri, zeytin ve çay gibi tarım ürünleri önemli yer tutar.
4. Artan nüfusumuzun gıda ihtiyacını karşılaması için önemlidir.

Ülkemiz daha önceleri tarımsal üretim bakımında kendi kendine yetebilen dünyanın sayılı ülkelerinde biri idi.Son yıllarda bu özelliğini kaybetmiştir.
Bu durumun nedenleri:
Hızlı nüfus artışı,
- Plansız tarım faaliyetleri,
- Bilinçsiz sulama,gübreleme ve ilaçlama,
- Ve verimli tarım alanlarının yanlış arazi kullanımı nedeniyle kullanılamaz hale gelmesidir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder